‘YARIN OLACAK GİBİ’Cumhuriyet, konuya ilişkin Türk Yoğun Bakım Derneği Salgın Hastalıklar ve Afetler Çalışma Grubu Başkanı Prof. ”",Büyük bir kitlesel felaket yaşandığında çoğu hastanede yoğun bakım üniteleri dışında kritik bakım sağlayacak alanlar yok. Yaşanan büyük kayıplar sonrasında beklenen Marmara depreminde sağlık alanında yapılması gerekenler yeniden masaya yatırıldı. Afet durumunda sağlık alanında hızlıca aksiyon almanın zor olduğunu gördük. Epözdemir sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir afette nerelerin yoğun bakım için değerlendirilebileceğinin belirlenmesi gerekir. Beklenen depreme İstanbul’daki yoğun bakım ünitelerinin hazır olup olmadığı konusu ise uzmanlar tarafından tartışılan konulardan biri oldu. Sağlık Bakanlığı’nın hastane afet planı var fakat yetersiz. Afet sürecinde sahada aktif olarak görev alacak sağlık çalışanlarının yarın bir afet olacakmış gibi gerçek tatbikatlarla bilinçlendirilmesi ve hazırlanması gerekiyor” diye konuştu. Prof. İstanbul’da yer alan yoğun bakım yatak sayısının nüfusa oranla yetersiz kaldığını belirten Epözdemir, “COVID-19 pandemisinin ardından yoğun bakım ünitelerinin durumunu kontrol etme olanağımız oldu. Dr. Büyük kitlesel felaket yaşandığında çoğu hastanede yoğun bakım üniteleri dışında kritik bakım sağlayacak alanların belirlenmediğini belirten uzmanlar bu konuda acilen kapsamlı bir plan yapılması gerektiğini belirtiyor. Hastanelerin çoğu, daha bina olarak bile yeterli değil. Kahramanmaraş merkezli büyük deprem felaketinin üzerinden bir yıl geçti. Türkiye’de yüzde 50’si devlet hastaneleri, yüzde 35’i özel hastanelere, yüzde 15’i ise vakıf üniversitelerinde olmak üzere toplam 48 bin 753 yoğun bakım ünitesi bulunuyor. Sağlık sektörü, merkezi-toplum yerel yönetimlerle ve sivil kuruluşlarla afet planlamasında rol almalıdır. ",. Marmara Bölgesi’nde bulunan 14 bin 508 yoğun bakım ünitesinin yaklaşık 9 bin 587’si ise İstanbul’da. Serdar Epözdemir ile konuştu. Uzmanlar bu konuda acilen kapsamlı bir plan yapılması gerektiğini belirtiyor.
Marmara Bölgesi’nde bulunan 14 bin 508 yoğun bakım ünitesinin yaklaşık 9 bin 587’si ise İstanbul’da. Epözdemir sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir afette nerelerin yoğun bakım için değerlendirilebileceğinin belirlenmesi gerekir. Uzmanlar bu konuda acilen kapsamlı bir plan yapılması gerektiğini belirtiyor. ",. Afet sürecinde sahada aktif olarak görev alacak sağlık çalışanlarının yarın bir afet olacakmış gibi gerçek tatbikatlarla bilinçlendirilmesi ve hazırlanması gerekiyor” diye konuştu. Yaşanan büyük kayıplar sonrasında beklenen Marmara depreminde sağlık alanında yapılması gerekenler yeniden masaya yatırıldı. Serdar Epözdemir ile konuştu. Büyük kitlesel felaket yaşandığında çoğu hastanede yoğun bakım üniteleri dışında kritik bakım sağlayacak alanların belirlenmediğini belirten uzmanlar bu konuda acilen kapsamlı bir plan yapılması gerektiğini belirtiyor. ”",Büyük bir kitlesel felaket yaşandığında çoğu hastanede yoğun bakım üniteleri dışında kritik bakım sağlayacak alanlar yok. Beklenen depreme İstanbul’daki yoğun bakım ünitelerinin hazır olup olmadığı konusu ise uzmanlar tarafından tartışılan konulardan biri oldu. Prof. Afet durumunda sağlık alanında hızlıca aksiyon almanın zor olduğunu gördük. Türkiye’de yüzde 50’si devlet hastaneleri, yüzde 35’i özel hastanelere, yüzde 15’i ise vakıf üniversitelerinde olmak üzere toplam 48 bin 753 yoğun bakım ünitesi bulunuyor. Hastanelerin çoğu, daha bina olarak bile yeterli değil. İstanbul’da yer alan yoğun bakım yatak sayısının nüfusa oranla yetersiz kaldığını belirten Epözdemir, “COVID-19 pandemisinin ardından yoğun bakım ünitelerinin durumunu kontrol etme olanağımız oldu. ‘YARIN OLACAK GİBİ’Cumhuriyet, konuya ilişkin Türk Yoğun Bakım Derneği Salgın Hastalıklar ve Afetler Çalışma Grubu Başkanı Prof. Kahramanmaraş merkezli büyük deprem felaketinin üzerinden bir yıl geçti. Dr. Sağlık Bakanlığı’nın hastane afet planı var fakat yetersiz. Sağlık sektörü, merkezi-toplum yerel yönetimlerle ve sivil kuruluşlarla afet planlamasında rol almalıdır.